Bugun...



Rückenfigür: Sırtı izleyiciye dönük, karşısındaki açık alana doğru bakan figürler

Rückenfigür terimi 19. yüzyıl Alman Romantik resimlerinden gelir. Rückenfigür manzara içerisine yalnız bir insan figürünün sırtı izleyicilere dönük olarak yerleştirilmesi tekniğidir. Önde gelen uygulayıcısı Ressam Caspar David Friedrich olmuştur.Bu tekniğin ilk orneklerini erken rönesans döneminde Giotto ile goruruz. Sırtı bize donuk figürlerde bile hüznü hissedebiliriz

facebook-paylas
Güncelleme: 22-11-2024 13:59:32 Tarih: 22-11-2024 13:21

Rückenfigür: Sırtı izleyiciye dönük, karşısındaki açık alana doğru bakan figürler

Rückenfigür terimi 19. yüzyıl Alman Romantik resimlerinden gelir.
Rückenfigür manzara içerisine yalnız bir insan figürünün sırtı izleyicilere
dönük olarak yerleştirilmesi tekniğidir. Önde gelen uygulayıcısı Ressam
Caspar David Friedrich olmuştur.
Bu tekniğin ilk orneklerini erken rönesans döneminde Giotto ile goruruz.
Sırtı bize donuk figürlerde bile hüznü hissedebiliriz.
Rückenfigür örneklerine gelirsek, Bu tekniğin en çok bilinen eserlerinden
biridir.


Hamburg Kunsthalle’de sergilenmekte olan Wanderer Above The Sea Of
Fog – Sis Denizinin Üzerindeki Gezgin – 1818 tarihli Ressam Caspar David
Friedrich’in ünlü eseri.
Koyu renk giysileri ile yalnız bir adam elinde bastonu ile bir dağın üstünde,
karşısındaki manzaraya dalıp gitmiş. Resmin perspektifi izleyicileri sis
denizine doğru bakmaya zorlar. Ufuktaki dağlar ile ressam boşluk hissini
arttırmış.
Bu resim için Şair, oyun yazarı Heinrich von Kleist şöyle der: “Biri bu resme
baktığında, göz kapaklarının kesilip alındığını hisseder.”
Caspar David Friedrich’in resminde sırtı bize dönük olarak duran figürü
manzara ile mistik bir iletişime geçmiş gibi algılarız. Burada resimdeki figür
ve doğa arasındaki ilişkide gizli bir takım arzular, özlemler fark ederiz.
Rückenfigürler her zaman geleceğe bakar ancak bu gelecek, geçmişin
izlerini taşır. Geçmişteki arzularımız, özlemlerimiz ve karşımızda duran
gelecek.


Yine bir Caspar David Friedrich resmi olan Woman Before the Rising Sun,
1818-1820 tarihleri arasında yapılmış. Ressamın annesi, Caspar David 7
yaşındayken hayatını kaybetmiştir. Kız kardeşleri hastalık yüzünden çok
genç yaşta hayatını kaybeder.
Ressam 13 yaşındayken ise abisi Johann onu buz tutmuş bir göle
düşmekten kurtarır ancak kendi hayatını kaybeder. Ressamın yaşadıkları
resimlerine de yansımıştır ancak bu resim biraz farklı 1818 tarihi hayatına
Caroline Bommer’ın girdiği yıldır, aynı yıl evlenirler. Ellerini iki yana açmış
doğan güneşi karşılayan kadının Caroline Bommer olduğu düşünülür.
Bir başka Rückenfigür resmine bakalım 1956 tarihli Sürrealist Ressam Kay
Sage’nin Le Passage – Geçit adlı resmi:


Sırtı bize dönük kayalıklarda oturan bir kadın, üzerindeki elbise beline
doğru kaymış gibi görünür. Önündeki manzarada susuzluktan çatlamış,
ayrılmış görünen çorak topraklar ancak gökte yağmur bulutları.
Rückenfigür resimlerinde, izleyici sadece manzaranın içine çekilmekle
kalmaz aynı zamanda figürün duygusal durumunun içine çekilir.
Çoğunlukla melankolik ama aynı zamanda huşu içinde olan paradoksal bir
ruh hali içine çeker izleyicileri. Rückenfigür tekniğinde amaç İzleyicileri
figürle birlikte aynı manzaraya yöneltmek ve aynı deneyimi yaşamalarını
sağlamaktır.


En gizemli Rückenfigür olarak karşımıza çıkan ressam Rene Magritte’in Not
To Be Reproduced – Kopyalanmamış adlı resmi
Resimde ayna karşısında ayakta duran bir adam, aynadan onun yüzünü
görmeyi beklerken sırtını yani resme bakarken bulunduğu yerdeki
görüntüyü tekrar görürüz. Buna rağmen aynanın önünde duran kitap
yansıması doğrudur.
Yansımasını gördüğümüz kitap Edgar Alan Poe’nun tamamlanmış tek
romanı olan “The Narrative of Arthur Gordon Pym” Arthur Gordon Pym’in
Öyküsü‘nün Fransızca kopyasıdır. Resimdeki adam Magritte’in arkadaşı ve
patronu sürrealist şair Edward James, resimde yüzünü görmeyiz.
Figürlerin sadece sırtını gördüğümüz tablolar belli belirsiz bir hüzün ve
yalnızlık taşır. Ancak Magritte’in dünyası çok farklıdır. Magritte resimde bizi
gerçeklik labirentinde dolaştırır. Kendimizi sorgularsak “biz kimiz?” sorusu
ve gerçekte kim olduğumuz, kendimizi nasıl gördüğümüz ve olmak
istediğimiz kişi olarak üç yönlüdür. Resim bize öznelerin gerçek
görüntülerini sorgulamamız gerektiğini anlatır. Gördüğümüz şeyler aslında
gerçekten olduğu gibi midir?


Resimde aynadan yansımasını gördüğümüz romana gelince, Nantucketli
Arthur Gordon Pym’in Öyküsü genç Pym’in Grampus adlı balina gemisinde
yaşadıklarını anlatır. Pym’in Güney Kutbuna yolculuğu sırasında gizemli bir
şekilde aniden sona erer.Yorumcuların ürkütücü bulduğu roman bir
boşlukta sona erer. Bir Poe hayranı olan Magritte’in neden bu romanı
seçtiği çok tartışılmıştır.


Yıllar geçtikçe bu teknik hem fotoğraf hem sinemada önemli bir yere sahip
olmuştur. Sinema afişlerinde de sık sık karşımıza çıkar.
İzleyiciyi hem görsel hem duygusal olarak sırtını gördüğümüz figürün
bakış açısındaki alana yöneltir ve bu görsel alan ile izleyici arasında bir
bağlantı olarak karşımıza çıkar Rückenfigür örnekleri, izleyiciyi görseldeki
figürle birlikte aynı deneyime aynı duyguya davet eder.

Serkan HIZLI/Kültürel Miras ve Sanat Tarihi Uzmanı

 




Bu haber 324 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EĞİTİM Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
YAZARLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
YUKARI YUKARI