Tweet |
Fransa'da son dönemde hükümetin sosyal güvenlik bütçesinde önerdiği kesintiler ve çalışma koşullarındaki zorluklar, kitlesel bir grev ve protesto hareketine yol açtı. Perşembe günü düzenlenen gösterilere 130.000 ila 200.000 arasında protestocunun katıldığı tahmin ediliyor. Bu grev, Fransız hükümetinin sosyal güvenlik bütçesini oylama yapılmadan geçirmesinin ardından gelen güvensizlik oylamasıyla ilişkili bir dönemde gerçekleşti.
Başbakan Michel Barnier’in, ücretsiz hastalık izninin bir günden üç güne çıkarılması gibi tartışmalı reformları ve bütçeden on milyarlarca euroluk kesinti planları, kamuoyunda ve sendikalarda büyük tepkiye yol açtı. Özellikle eğitim sektörü, bu kesintilerin ciddi sonuçlarıyla karşı karşıya. Birçok öğretmen ve kamu çalışanı, bu durumun mesleklerinde artan stres ve iş yükünü daha da artıracağını dile getirdi.
Yeşiller Partisi senatörü Anne Souyris, hükümetin parlamentodaki durumu ve halkın ihtiyaçlarını anlamadığını ifade ederken, CGT sendika lideri Sophie Binet ise protestonun esas nedeninin bireysel değil, geniş çaplı ekonomik ve sosyal politikalar olduğunu belirtti.
Eğitim sektöründe çalışan Marlène Garcia ve diğer öğretmenler, bütçe kesintilerinin haksız bir şekilde düşük gelirli çalışanlara yüklendiğini ve bu durumun sosyal adaletsizliği artırdığını vurguladı. Garcia, büyük şirketlerin ve zenginlerin daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiğini dile getirdi.
Bu gelişmeler, Fransa'daki ekonomik politikalar ve sosyal eşitsizlikler üzerindeki tartışmaları daha da alevlendirmiş durumda. Grevin ve protestoların, yeni kurulacak hükümet için bir uyarı niteliği taşıdığına dair geniş bir görüş birliği bulunuyor.